Müslüman kadının kimliğinin oluşmasında, önüne konulan örneklerin büyük bir önemi vardır.Bizim en büyük örneğimiz Peygamberimiz (s.a.v)'dir.Müslüman muvahhid hanımlar olarak,islam davasındaki yolumuzda ışık olabilecek hanım sahabeleri görmekteyiz.Bu hanım sahabelerden biride Nesibe binti Ka'b'tır. Kendisinden sonra da onu görmüş,onunla vahyi ilk olarak yaşamış bir hanım sahabedir.
Dillere Nesibe hatun olarak gelen, Nesibe binti Ka'b; anne tarafından Peygamber (s.a.v)'in akrabasıdır.Peygamber (s.a.v)'den iki yaş küçük olan Hz.Nesibe'nin künyesi Ümmü Umara'dır.Kendisi Medinedeki Hazrec kabilesinden olup; 1.Akabe Biatı sonrasında Musab bin Umeyr'in Medinede islamı anlatmasıyla imanla şerefleniyor.Peygamberimiz(s.a.v)'i görmeden ona iman ediyor. 2.Akabe Biatı için yola çıkan yetmiş beş medinelinin iki hanım sahabesinden biridir Hz.Nesibe...
Hz.Nesibe , Medinede kurulacak islam devletinin temelini oluşturan sahabelerden biri olarak ,biz zamane müslüman kadınlara bu yönüyle örnek oluyor.İmana erdikten hemen sonra dava yolunda bende varım -ki iki kadından biri olsamda- diyerek gizli yapılan 2.Akabe Biatında Allah’a verdiği misakı,peygamber(s.a.v)'e olan biatıyla pekiştiriyor.
Kendisi 3 oğul ve 1 kız evladına sahip bir annedir.Hicretin 2.yılında Bedir için peygamber(s.a.v) Medine’de çağrı yapınca üç oğlunuda orduya tereddütsüz yollayan bir anne.İki tanesi orduya kabul edilirken;13 yaşındaki küçük oğlu geri dönüyor.Geri dönen oğluna teselliyi kendisi veren bir anne olarak Hz.Nesibe, tarih sayfalarında önümüzde duruyor.
Hicretin 3.yılında Uhud için yapılan çağrıya,Hz.Nesibe’nin evinden bu sefer 3 kişi katılıyor; eşi ve 2 oğlu.Fakat iman şuuru ve cihad ruhu; ordu hareket ettikten sonra onu evde oturtmuyor.Kendisi ordu içinde yapabilecekleriyle savaş meydanına gidiyor.Uhud’da en zor anlarda Hz.Nesibe ,yaralı Mus'ab bin Umeyrin kılıcını kuşanıyor ve Peygamberimiz (s.a.v)'in etrafında kalan sahabeyle düşmana karşı koyuyor.Peygamber(s.a.v) o günü anlatırken ; '' sağıma baktım Nesibe , soluma baktım Nesibe , önüm arkamda hep Nesibe vardı '' diyor.Kendisi birçok yerinden yaralanıyor.
Hz.Nesibe, bizlere mücahide bir kadın ruhunu öğretiyor .''Ailemden 3 kişiyi Allah yoluna gönderdim yeter! '' demiyor.” Bu meydanlarda bende olmalıyım herkes kendi yaptığı amel ve gayretle Allah’ın huzuruna gidecek'' diyor.Cesur, yiğit bir mücahide hanım olarak Peygamber (s.a.v) 'den o gün şu duayı alıyor; '' Ya Rabbi , Nesibe’yi bana komşu eyle.'' Bu duayı almak için canı,can verenin yolunda feda etmek gerekir.Allah’ın huzuruna yara almış bedeni şahid olarak götürmek gerekir.
Bir gün Peygamber (s.a.v) kendisini ziyarete gittiğinde Hz.Nesibe Peygamber (s.a.v) e: '' ya Rasulallah Kur'an hep erkeklerimi muhattab alıyor? '' diye sorunca ,bunun üzerine Azhap suresi 35.ayet nazil oluyor.
Bir soru , muhatabın cevabı Allah'tan.Sahabe vahyin yaşayan haliydi.
Hudeybiye umresine katılan 4 hanımdan biri yine Hz.Nesibe’ydi. Mekke’nin fethine ve Huneyn gazasına da katılmıştır.
Hz.Ebubekir halifeliği zamanında yalancı peygamber Museylemet-ul Kezzab’a gönderilecek mektubu,Hz.Nesibe’nin Bedirde Uhud’a gitmek isteyip de geri gönderilen küçük oğlu Habib götürüyor.Museylemet-ul Kezzab,onun uzuvlarını tek tek kesip şehit etmiştir.
Mücahide ve yiğit bir anneye oğlunun bu şekildeki haberi ulaşınca ''oğlum zamanın Yahyası olmuştur.'' der ve şehit annesi olduğuna şükretmiştir. Yemame savaşına katılıyor. Museylemet-ul Kezzab’ı öldürmek istediyse de Hz. Vahşi ondan önce davranmıştır.
Evladının şehadet haberine şükreden bir anne olarak karşımızda Hz.Nesibe ! Mücadelenin , takva ve imanla birleşmesini gözler önüne seren bir anne , bir mümine.Biz annelere ve anne adaylarına,cennete talip olmanın yollarını öğretiyor.
***
Rabbim onlar gibi islam davasını kucaklamayı ,öncü olmayı,bir anne olup şehadete koşacak evlatlar yetiştirmeyi , bir mücahide kadın olup cihadda sancak yere düşmesin diye canından vazgeçebilmeyi ve bu yolda sabır ve sebatla ilerlemeyi nasip etsin...
