"Peygamber (SAV) Hayatımızın Neresinde?"

"Peygamber (SAV) Hayatımızın Neresinde?"

İnsan Ve Medeniyet Hareket ADANA'nın hanımlara özel düzenlediği "Peygamber (sav) Hayatımızın Neresinde" konulu konferansa ilgi büyüktü.

SÜTUN HABER / ÖZEL / Nesibe DOĞRUYOL
 
 
İnsan Ve Medeniyet Hareket ADANA'nın hanımlara özel düzenlediği "Peygamber (sav) Hayatımızın Neresinde" konulu konferansa ilgi büyüktü.
 
Açılış konuşması, şiir dinletisi ve Yediveren Gençlik korosunun seslendirdiği ezgilerle başlayan program konferansın değerli konuğu Zamanın Zeynebi Derneği Başkanı Sabiha Ateş Alpat'ın konuşması ile devam etti.
 
Peygamberlerin gönderiliş sebepleri birdir diyen Alpat; aynı çağrıyı dillendirip aynı vahye davet ettiklerini söyledi. 
 
"Senden önce hiç bir elçi göndermedik ki, ona şunu vahyetmiş olmayalım: "Benden başka ilah yoktur, öyleyse bana ibadet edin." (Enbiya Suresi - 25.ayet)
 
"İnsanlar bu çağa kadar bu daveti kabul edenler ve etmeyenler olarak iki gruptu. Şimdilerde ise yeni bir grup ortaya çıktı. "Daveti kabul edip önemsemeyenler." 
Peygamber Efendimiz (sav) hayat merkezimizde olmak zorundadır.  Efendimize ve getirdiği çağrıya icabet konusunda notumuz oldukça düşük. Allah vahyi hayatımıza uygulayalım diye gönderdi. Bütün peygamberlerin amacı da "sadece O'na" kulluk etmeye davet etmektir. Buna rağmen neden hala boyamız (Bakara Suresi - 138) Allah'ın boyası değil?
 
Kaçımız ilahı Kur'an'ın öğrettiği gibi biliyor. Bütün kanunları koyma hakkı Allah'ındır. Eğer bunu kabul ediyorsanız, tüm koyduğu kanunlara uymanız gerekir. Aile müessesi kanunu alıp, giyim hakkında koyduğu kanunu saf dışı edemezsiniz. Hepsi bir bütündür. Peygamber (sav) kabul ettiyseniz onun getirdikleriyle değişmeniz gerekir. Giyim kuşamımızı bile modernizm kıskacından kurtaramıyoruz, böyle mi söz vermiştik?"
 
Peygamber (as)'ı gerçekten sahiplenenler ve sahiplenmeyenlerin olduğunu ifade eden Sabiha Ateş Alpat, sahiplenmiş gibi yapanların gerçek sahiplenenlere nazaran "O bizim de peygamberimiz, bize de şefaat edecek" şeklinde kendilerini fazla hak sahibi olarak gördüklerini  söyledi.
"O Peygamber ki, kızına bile "bana güvenme" demişken bizlere ne oluyor? Onun getirdiği nurun peşinden gitmeden karanlıklardan aydınlığa çıkılır mı? O bizi yanlıştan doğruya çıkarmaya geldi ama biz çıktık mı?"
 
Kutlu Doğum adı altında gerçekleştirilen etkinlikleri eleştiren Alpat, peygamberi senede bir hafta anma algısının yanlış olduğunu ve folklorik bir gösteri olduğunu söyledi. 
 
"Peygamber Efendimizi senede bir haftaya sığdırmak nasıl bir insafsızlıktır. Etkinliklerde türkü söylemeleri, şiir okumaları için sanatçı(!)lara verilen milyarlarca lirayı Hz. Ömer görse halimiz nice olurdu? Hele ki batı adeti diye çocuğunun doğum gününü kutlamayanlar Efendimiz'in doğumunu kutluyorlar. Rasulullah böyle birşey demedi."
 
Sabiha Ateş Alpat, Peygamberin davetine uymanın ve getirdiğine iman etmenin öneminin altını çizerek, "Kuşların kanadında Medine'ye selam göndermekle, arkasından yanık seslerle şiir okumakla O'na sevgimizi ifade edemeyiz. Biz onun sahabeleriyiz. Asr-ı Saadet sahabeleri ile aramızdaki tek fark bizim O'nu görememiş olmamız. Ama O'nun getirdiğiyle amel ettiğimiz zaman gerçek sahabeleri olabiliriz. Bu da Kitab'ı (Kur'an'ı) kendimize uydurarak değil, Kitab'a uyarak mümkün olur." dedi.
 
Program sonunda Sabiha Ateş Alpat kitaplarını imzaladı.

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !