Gerçek şu ki iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir hakimiyeti yoktur. 

(Nahl suresi, 99. ayet)

Şeytan insanı fakirlikle, nimetlere ulaşamamakla korkutur, kuruntularla endişeye sürükler.

İnsanları rızık korkusuyla koştururken görürsün. Ulaşmak için sabredemediği nimetler için vaveyla koparanları, elindekini kaybetme korkusundan helak olanları, bir fayda elde etmek için başka bir insana yalvarıp boyun bükenleri görürsün.

Yalnızca Rablerinin onlar için yazdığına ulaşırlar, yanlarına kalansa zilletten başkası değildir. 

Buna karşı yardımı istenecek yalnız Allah'tır. Ve şeytanların hezeyanlarından ancak Allah'a iman etmenin mahiyetini anlayanlar ve O'na tevekkül edenler kurtulabilir.

Zira insana ulaşan her nimet Rabbindendir.

Allah'ın dilediği olur, dilemediği ise asla olmaz. Faydayı da, zararı da veren O'dur. Güç ve kuvvet ancak ve yalnızca Allah'ındır ve O'nun sayesinde güce ve kuvvete sahip olunabilir. 

Allah’ın koruması olmadan, Allah’a karşı günah işlemekten uzaklaşmak; yine Allah’ın muvaffak kılması olmadan, Allah’a itaat etmek için güç kuvvet sahibi olmak mümkün değildir. 

Bil ki bu, apaçık tevekkülün tarifidir. 

Abdullah ibni Abbas dedi ki:

"Birgün Rasulüllah (s.a.v)'ın terkisinde idim. Şöyle buyurdu:

Ey çocuk! ey genç! 

Ben sana bazı kelimeler öğreteceğim. Sen Allah'ı koru ki Allah da seni korusun. Sen Allah'ı koru ki yöneldiğin her yerde Allah'ı bulasın. Bir şey isteyeceğin zaman sadece Allah'tan iste. Yardım talebinde bulunacağın zaman sadece Allah'tan yardım talebinde bulun. 

Bil ki bütün yeryüzü, bütün insanlık bir araya toplansa sana bir iyilik yapmak isteseler, herhangi bir iyilik, Allah'ın senin lehine yazdığı iyilikten başkasını sana ulaştıramazlar ve yine bütün insanlık bir araya toplansa, sana zarar vermek isteseler Allah'ın senin aleyhine yazdığı kaderdeki şeyden başkasını sana eriştiremezler, sana zarar veremezler. Kaderi yazan kalemler kaldırılmıştır. Kaderin kendisiyle yazılmış olduğu mürekkepte kurumuştur."

Eğer bunu idrak edersen kalbin her türlü ahvalde, tüm insanlığa karşı dahi olsa dingin ve sakin kalmayı başaracaktır. Çünkü bu ancak O'nun yardımıyladır.

Kim Allah'a tevekkül ederse, O ona yeter. (Talak suresi, 3. ayet)

Yorum Yap

  • yusuf ali 19-09-2020 12:55

    İnsanlık tarihi boyunca, çobanların en büyük hayali, sürüyü zahmetsiz bir şekilde kontrol edebilme istek ve özlemleri olmuştur. Çünkü, uysal, korkak ve yönetilebilir iç güdüsel koyun tabiatı bile, zaman zaman sürüden ayrılıp daha gönlünce yerlerde otlamak ister. Ama bildiğiniz gibi sürüden ayrılanı kurt kapar. Ayrılmayanı kesip yerler. Kurt tarafından kapılma riski bir ihtimaldir. Ama çobanın peşindekilerin yüzde yüz akibeti bellidir. Ama kuzular bu işin felsefesini yapmaz. Yapamaz. Çobanın hayali, temelinde tüm yönetici sınıfın hayalidir. Kadim zamanlardan bu yana yönetici sınıflara aktarılan kolay yönetebilmeye dair sayısız reçete oluşturuldu. Her ne kadar birbirinden farklı öğretiler tavsiye edilmiş olsa da: Bu reçetelerin tamamının ortak, ilk kalemi