اَلْمُؤْمِنُ الْقَوِيُّ خَيْرٌ وَأَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنْ الْمُؤْمِنِ الضَّعِيفِ، وَفِي كُلٍّ خَيْرٌ احْرِصْ عَلَى مَا يَنْفَعُكَ، وَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ، وَلاَ تَعْجَزْ، وَإِنْ أَصَابَكَ شَيْءٌ فَلاَ تَقُلْ: لَوْ أَنِّي فَعَلْتُ كَانَ كَذَا وَكَذَا، وَلَكِنْ قُلْ: قَدَرُ اللَّهِ وَمَا شَاءَ فَعَلَ، فَإِنَّ لَوْ تَفْتَحُ عَمَلَ الشَّيْطَانِ  

[ رواه مسلم ] 

Ebu Hureyre radıyallahu anh’tan rivayetle, Rasulullah ﷺ şöyle buyurdu:

“Kuvvetli mü'min, zayıf mü'minden, Allah’a daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Her ikisinin de mü'min olması sebebiyle) hepsinde hayır vardır. Yararına olan şeyde (Allah'a taattte) hırslı ol. Allah’tan yardım dile ve âciz olma! …" (Muslim, Kader, 34)

Burada bahsedilen kuvvet fiziki kuvvet değil; kalpteki kararlılık, iman kuvveti ve iman üzere sabit kalmaktır.

Kararlılık ve kuvvet ancak kalpten ve imandan sadır olur. İman, Allah'a itaat ile artar; günahlarla, isyanla azalır.

İnsan fiziki yapısını değiştirmeye güç yetiremez, bilakis fiziki üstünlükler Allah'ın kullarından bazılarına verdiği nimettir. Fakat insan, sonradan kazanılabilen bilgi, ilim, yakin, iman gibi hususları artırabilir. Ve bu hasletleri artırdıkça da daha kuvvetli hale gelir. Bu hususlardaki eksikliği ile de kuvveti zayıflar.

Kalpteki imanı zayıfsa kul Allah’a itaatte ve imtihanlar karşısında sabit kalamaz ve bu halde beden kuvvetinin bir önemi yoktur.

Bu yüzden Rasulullah ﷺ "Kuvvetli mümin, zayıf müminden hayırlıdır." dedikten sonra "Allah'tan yardım iste ve sakın acziyete düşme." buyurmuştur. Bu kuvvetin, azmetmeye bağlı olduğunu, itaatlere ve hayırlara Allah’ın yardımıyla muvaffak olunacağını; zayıflığın ise acziyete, gerilemeye ve vazgeçmeye yol açtığını gösterir.

عَنْ شَدَّادِ بْنِ أَوْسٍ عَنِ النَّبِيِّ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) قَال: “الْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ، وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ.”

Şeddâd b. Evs"ten nakledildiğine göre, Nebi ﷺ şöyle buyurmuştur: 

“Akıllı kişi kendisini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise arzularına uyup bir de Allah’tan (bağışlanma) umandır.” (Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 25)

Rasulullah ﷺ iman ehli kimseleri Allah'a itaatlerini artırmaya ve günahları azaltmaya teşvik etti. Böylece kulun imanı ve kuvveti, salih amellerle ve haramlardan uzaklaşmakla artsın; hevasının peşinden gitmeyip, nefsini ıslah etmekle acziyetten kurtulsun.

Öyleyse Allah’tan yardım iste ve sakın “aciz olma”!