'Ey oğullarım! Gidin Yûsufʼu ve kardeşini araştırın. Allahʼın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allahʼın rahmetinden ümidini kesmez.'

(Yusuf Suresi, 87.ayet) 

Şüphesiz şeytanın oklarının en tehlikelilerinden biri de insanı umutsuzluğa düşürmesidir.

Musibete uğrayan, günaha düşen, amellerinin kabulunden endişe eden, cehennemden korkan, cenneti uman, yardım bekleyen, sabreden, çalışan, oturan, yaşayan her bir kul umutsuzluğa düşme tehlikesi ile yüzyüzedir. 

Ve diğer büyük tehlike de, davetçi sıfatını taşısın yahut taşımasın, müslümanın umutsuzluğun yayılmasına sebep olmasıdır. 

Davetçi; insanlığı kötülüğü terk etmeye, hayra, Allah'ın affına ve rahmetine çağıran, Allah'ın azabı ile uyaran kişidir.

Bu vasıflarla donanmış ve ecrini Allah'tan bekleyen kişinin, insanları umutsuzluğun pençesine düşüren şeytana yardım etmekten dikkatle kaçınması gerekir. 

Evet, şeytana ve dostlarına karşı savaşan, yeryüzünde hakkı ve adaleti ikame etmek için koşturan kişiyi bekleyen büyük tehlikelerden biri de budur. 

Günaha dalmış kimseye Allah'ın kendisini bağışlamayacağını fısıldayan, salih ameller için çabalayan kişiye uğraşsa da cennete giremeyeceğini fısıldayan, Allah ve Rasulu'nun sallallahu aleyhi ve sellem müjdelerini okumasına rağmen kişinin bu müjdeye erişmeyeceğini fısıldayan, yegane düşmanımız şeytandır. 

O Müslümanların umutlarını tüketip aralarında felaket haberlerinin yayılmasını arzu eder. Böylece azimleri kırılsın, güçleri zayıflasın. 

O Müslümanların delilsizce her duyduklarını yaymalarını ister ki yalan yayılsın ve doğruya ulaşmak zorlaşsın, doğruyu arayanda bezginlik hasıl olsun. 

Allah ve Rasulunden kolaylaştıran ve müjdeleyen bir haberi duyduğunda inanmakta güçlü çeken pek çok kimse görürsün. Nerede bir güçlük var ise etrafına bunu emredenleri, rehavete kapılırlar diye (!) müjdeleri gizleyenleri görürsün. 

Hatta bu gizlemeyi hikmetten sananları görürsün. 

Bilakis korkutan veya müjdeleyen bir haber olsun, Allah'ın dininden bir şeyi gizlemek çok büyük bir felakettir. 

'Allah’ın indirdiği kitabın bir bölümünü gizleyenler ve onu az bir karşılık için satanlar yok mu, onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onları arındırmayacak! Onlar için elem verici bir azap vardır. Onlar, doğru yol karşılığında sapkınlığı, mağfiret karşılığında azabı satın almış kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklılarmış!'

(Bakara Suresi, 174-175.ayetler) 

Davetçi ise gittiği yerde kalpleri ferahlatan bir rahmet rüzgarı olmalı ve sahabenin müjdeleme ahlakını edinmelidir. 

'Yezid ibni Ebi Meryem dedi ki:

Ben Cuma'ya giderken Abaya ibn Rifaa ibn Rafi bana yetişti ve dedi ki: 

-Müjdeler olsun! Senin bu adım atman Allah yolundadır. Ben Ebu Abs'i şöyle derken işittim;

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki: -Kimin ayakları Allah yolunda tozlanırsa o ayaklar ateşe haram olur.'

(Hadis sahih derecesindedir. Tirmizi'de 1632. Buhari'de 957. hadistir)

Kardeşini salih ameliyle müjdeleyene, günaha düştüğünde tevbe ile müjdeleyene, uzak olanı yakınlıkla, kalbi ölü olanı halen hayatta oluşuyla müjdeleyene Allah rahmet etsin.

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !