. Ev sahipliğini Erzurum'da faaliyet gösteren YANKI-DER'IN üstlendiği programa ilgi yoğundu
Erzurum'da Ahlaki Yozlaşmanın Sebepleri adlı konferans düzenlendi. Ev sahipliğini Erzurum'da faaliyet gösteren YANKI-DER'IN üstlendiği programa ilgi yoğundu.Program Kur'anİ kerim tilavetiyle başladı. Yankı_der'in tanıtımdan sonra Kürsüye Yazar Sabiha Ateş Alpat hanım davet edildi. Yazar konuşmasında şunlara değindi.
İnsan niçin yaratılmıştı?. "Kulluk" içindi.
"Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım". (Zariyat:56)
Bu sebebe binaen kitap ve peygamber gönderilmişti.Kitap ve Peygamberle gönderilen mesajın genel adı "Din" idi. Din yaşam şeklini hayat nizamını ifade eden bir kelimeydi.Üç temel taşı vardı
-İman
-Amel
-Ahlak.
Mekke vaaz edilmeye başlanan dinin ilk dönemlerde inen ayetlerin geneli İman (özellikle ahirete iman /bilinci)ve ahlak ilkelerinden oluşuyordu. Çünkü insan sosyal bir varlık ve çevresinin emniyette ve huzurda olmasının en büyük etkeniydi ahlak.
Ahlakın,erdemin yerlerde süründüğü bir ortamda inmişti ayetler ama ayetlere iman edenler Asrı saadeti yani mutluluk asrını inşa ettiler.Ya şimdi neden yine ahlak yerlerde sürünmeye başladı?.
Oysa ki bizim evlerimiz vardı;
"Evlerinizde okunmakta olan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah, latiftir, haberdar olandır. (AHzap:34).
Nefislerin kur'an ile terbiye edildiği. Babanın kavvam ananın Hacer olduğu.
Bizim eşlerimiz vardı.Adının İbrahim ,LOkman olduğu.
Bizim analarımız vardı adının Hacer,Meryem,Asiye,Hatice,Nesibe olduğu.
Bizim gençlerimiz vardı adının Meryem,Yususf,Mus'ab Hanzala olduğu.
Peki ne oldu şimdi ki; Aynı değerlere inanan bir topluluk olarak Hsan'larımız Hans. Meryem'lerimiz Maria oldu?.
Toplumsal değerlerin,ahlakın yozlaşmasında en büyük etkenleri şöyle sırlayabiliriz.
1:Aile.
Evlerimiz kurulurken sıfır ihtiyaç ile kuruluyor fakat yalnızca bir eksik var.Maneviyat!.
Temelini atarken aş,iş arandığı kadar Tevhid,takva,terbiye aranmıyor.Hanımın mı kocanının mı sözü geçecek yarışının arasında kayboluyor "BU EVDE YALNIZCA ALLAH'IN DEDİĞİ OLUR" ilkesi.
Sbs,Teok sınavları kadar heyecan vermiyor ve önemsenmiyor KULLUK SINAVINDA SINIFTA KALMAK.
Namaz dinin direği olduğu için evlerimizin de ayakta kalmasına en büyük etkendi.Kaybolan bu hassasiyetin yerini başka hassasiyetler doldurdu
2:Çevre.
Sadıklarla beraber olunması emredilmişti,yarışın hayırlarda yapıldığı. Kişi arkadaşının/dostunun dini üzereydi (yaşam şekli ,anlayışı vb).
3:Eğitim Sistemi.
Okumak önemliydi bu nedenle "Ikra" ile başlamıştı emirler ve süreç.Yaratanın adıyla okunacaktı tüm kainat.Okullar vahyin öğretisi ışığında doktor,mühendis,öğretmen yetiştirecekti.İki karşı cinsin bir birine olan meyli fıtrıdır.Okul sisteminin karma olması fıtratın temiz kalmasını engelliyor. Her türlü cazibeyi serbest bırakıp gernçelere kendinizi tutun demek akılları zorluyor.
4:Yönetim sistemi.
Kulun kula tahakkümü anlamına gelen yönetim şeklidir her türlü beşeri sistem. Demokrasinin en uygun yönetim şekli olduğunu pazarlayanların kullandıkları argümanlardan biridir Özgürlük!. Kişisel yaşam şekline müdahale edilemez deniyor. Ya kişisel özgürlük bir başkasının haklarını elinden alıyorsa ne olacak?:. Kişisel özgürlük adına zina serbest. Muhafazakarlın eliyle zina suç olmaktan çıkarıldı?: Bu özgürlük ne menem bir özgürlük ki aileleri parça parça ediyor,nesli yok ediyor vs. Her türlü kötülüğün özgürlük adına serbest bıtakrlması demokrasinin gereği. Elbette hiç bir beşeri sistem toplumu ayağa kaldıramaz, toplumu düzenleyemez,emniyeti sağlayamaz. Mülükn yegane sahibi Allah'tır. Yaratmak nasıl Allah'a aitse yönetmekte Allah'a aittir.
"Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir." (A'raf:54)
Diyerek sözlerini tamamladı. Program sonunda kitaplarını imzalayan Sabiha Ateş Alpat hanım bu güzel ve özenle hazırlanmış program için Başta yankı-Der olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.
