Muhaliflere yakınlığıyla bilinen Eldorar sitesinde yayınlanan bir haber, Suriye'de Esed rejimine karşı sadece muhaliflerin karşı gelmediğini birçok azınlık grubunda artık Esed rejimine karşı isyan çıkardığını gösteriyor.

Suriye rejmi, halk devriminin başladığı ilk günden beri azınlıklar üzerinde büyük oyun oynamaya başladı.

Özellikle de Hristiyanlar, Dürzüler ve Nusayriler üzerinden oyun oynama başladı.

Şöyle ki rejim bu azınlıkların sonunu kendi sonu ile bağlamaya çalıştı Ben yok olursam sizde yok olursunuz imasını vermek istedi ve azınlıklara şöyle bir mesaj verdi.

Suriye'deki devrim İslami bir devrim. Azınlıklara rejimin düşmesi ile bu azınlıklardan çok büyük bir şekilde intikam alınacak havası oluşturmaya çalıştı ve azınlıkların katliamlara uğrayacağını iddia etti.

Ne yazık ki Esed bu azınlık kozu ile birçok Nusayri genci ve başka etnik guruplardan olan gençleri kendi halkına karşı savaştırmayı başardı ve bu durum yaklaşık üç yıldır devam etmektedir.

Ancak bugün yaşanan olaylar ve durumlar gösteriyor ki bu azınlıkların halka karşı savaşması ve evlerini terk etmeye mecbur bırakması bu durum onlarda psikoloji sorunlar ortaya çıkardı.

Bu duruma verilebilecek en iyi örnek Lazkiye'nin Hannadi ilçesinde yaşanan olay olacaktır.

Hannadi ilçesi tamamen Esed'i destekleyen ve onun yanında savaşan bir bölge.

Tabka havalimanında geçen gün öldürülen bir rejim askerinin taziye çadırına gelen eski Arap Birliği Elçisi ve Esed'in eniştesi Yusuf el-Ahmed cenaze çadırından kovuldu.

Bölgede yaşayan aktivistlere göre Yusuf el-Ahmed söz alarak konuşmaya başladı.

Lazkiye'nin öneminden bahsetti ve Nusayri gençlerin zorunlu askerlikten kaçmamalarını ve vatan için fedakar olmaları istedi anacak bu sözler üzerine orada bulunanlar tarafından Yusuf el-Ahmed'e çok sert bir şekilde tepki geldi.

Yusuf el-Ahmed konuşmayı dinleyenler tarafından yuhalandı ve çok ağır küfürlere maruz kaldı.

Bölge sakinleri daha da ileriye giderek Yusuf el-Ahmed'ie fiziksel şiddet uyguladı. Yusuf el-Ahmed yaşanan tepkiler üzerine bölgeyi terkedilmesi istenmesi de istenince bölgeden ayrıldi.

Arap dağındaki Dürzü aşiretlerinin bu durum karşısındaki tavrı.

Bundan birkaç ay önce Dürzüler Esed yönetimine karşı durmaya başladılar. Bu ayaklanmanın başında ise Dürzü aşiret lideri Vahit Belaas vardı.

Vahit Belaas birçok protesto yürüyüşü düzenledì. Tuğgeneral Wafiq karşı Askeri Güvenlik Şubesi başkanı Esed'in en büyük destekçisi daha sonra Vahit Belaas Arap dağında Esad yönetimine karşı savaş ilan etti.


Başka bir olay

Bundan birkaç hafta önce Tartus ve Lazkiye'de Nusayriler çağrı hamlesi başlattı ve şu sloganı kullanıyorlardı.

KOLTUK SENİN, TABUTLARDA ÇOCUKLARIMIZIN

HALKTA YAŞAMAK İSTİYOR.

Bunlar gösteriyor ki Esed bir bir huzursluk içerisinde. Bazı rejim istihbarat raporlarına göre Tartus ve Lazkiye'de zorunlu askerliğe gitmeyenlerin sayısı 17 bine ulaştığı yönünde. Sadece bu iki şehirde Arap dağı ile birlikte bu sayı 20 binden fazla oluyor.
Esed'e karşı isyan hareketi aynı bir kar topu gibi büyüyecek mi yoksa artan ölü sayısından dolayı normal bir tepki mi? Bekleyip hep birlikte göreceğiz . (Islah Haber)