Sağlığımız; hayatımızdaki pek çok güzelliği üzerine bina ettiğimiz belki de en kıymetli sermayemiz, aynı zamanda kaybedene kadar kıymetini anlayamadığımız bir nimet. Bununla birlikte insanların hastalık mefhumuna verdikleri tepkileri birbirinden farklı farklı görürüz. Bu kimi zaman hastalığın şiddetine göre, kimi zaman hastalanan kişinin yakınlığına göre değişmektedir.

Hastalık ile yüzleşme ve onunla başa çıkma hikayemiz hekimle karşılaştığımız ilk anda başlar.

Çocuğu hastalanmış bir aile üzerinden konuyu ele alalım.  Ailenin 9 yaşındaki kızları akşam saatlerinde halsizleşir, hafif ateşi çıkar. Bunları takiben ishali ve kusması başlar, saatler içinde bilinci bozulmaya başlayan evlatlarını endişeli ailesi hızlıca hastaneye, Çocuk Acil’e götürür.

Burada aniden gelişen yani ‘akut’ dediğimiz bir tabloyu tarifliyoruz. Aile hekime şikayetlerini anlattığında, hekim bu şikayetleri meydana getirecek olası sebepleri düşünüp, doğru olana ulaşmak için aileye hızlıca sorular soracak, gerekirse tetkikler ile tanı koyacaktır. Bu tabloda aile çocuğunun durumu hakkında ihtiyaç duyduğu tüm bilgiyi hekimden edinmeli, pek tabii güzel bir üslupla sorularını ve endişelerini bizzat hekimle konuşmalıdır.

Haricen, sağlık okuryazarı olan bir kimse, örnekteki ailemiz gibi akut bir hastalık sürecinde tedavi alıp taburcu olduğunda ileride bahsedeceğim kaynaklardan ek bilgiler edinebilir, böylece hekiminin kendisine anlattığı bilgileri zenginleştirebilir.

Karşı karşıya kalınan hastalık kronik, ilerleyici yahut doğuştan gelen bir hastalık ise o zaman yaklaşımımız değişecektir. Bunu da bir diğer örnekte inceleyelim. Ailemiz, 3 yaşındaki çocukları halen yürümediği için çocuk hastalıkları polikliniğine başvurur. Çocuğun öyküsü sorgulanır, akabinde detaylıca fizik muayenesi yapılır. Hekim aklındaki olası sebepler içinde doğruya ulaşmak için, yahut tanısını doğrulamak için tetkikler ister. Tetkikler sonucunda çocukta, yıllar geçtikçe kötüleşmesi beklenen genetik nörolojik bir hastalık teşhis edilir. Hekimi böyle bir durumda çocuğun ailesine yapılan testleri, hastalığın seyrini, olası tedavileri detaylıca anlatır. Ailemiz endişelerini ve sorularını pek tabii güzel bir üslupla dile getirir. Ancak uzun seyirli bir hastalıkla yaşamak için daha fazla bilgi sahibi olmak gerekir. Poliklinik şartlarındaki hasta hekim diyalogu bunun için yetersiz kalacaktır. O halde daha geniş ve güvenilir bilgi kaynaklarına başvurmak gerekir.

Bu örnekler birbirinden farklı olsa da her türlü hastalığımız hakkında bilgi edinme hakkına sahibiz. Bunun için sağlık bakanlığına ait bu(1) sitede her türlü hastalık hakkında sizler için düzenlenmiş bilgilere ulaşabilirsiniz. Nadir görülen hastalıklardan birine sahipseniz hekimler tarafından bazı hastalıklara mahsus kurulmuş derneklerin bilgilendirme kitapçıklarına ulaşabilirsiniz. Hepsinden önemlisi aile hekiminiz hastalıklarınız hakkında bu gibi pek çok soruyu kolayca danışabileceğiniz en yakın hekiminizdir.

Bu muhim konuya devam edeceğiz...

(1) https://sagligim.gov.tr/

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !