İki Esma var!..

İki Esma var!..

İki Esma var...Biri Suriye´deki Firavun´un, diğeri Mısır´daki Musa´nın sembolü...İki Esma da susuyor...Kolay olan susan Esma olmak, kurşunlara göğüs geren Esma olmak yürek ister.

Küre Medya / Haber Merkezi 
İki Esma var...
Biri vardı, biri hâlâ var...

Biri evlat, diğeri anne Esma

İki Esma, iki ayrı fotoğraf karesinde gülümsüyor...

Biri gerçekten masum, diğeri masum görünümlü cani eşi...

Evlat Esma, gözleri yeşil, gözleri ışıl ışıl, gözleri umut...

Kalabalıklar arasında ayakta bir çiçek gibi narin yıkılan şehit Esma...

Babasının nazlı kızı, annesinin göz ağrısı...

Gençliğinin baharında bir sonraki kışı göremeyecek Esma...

"Berrak bir gökte çocuklar aşkına" ayakta dimdik duran Esma...

Diğer Esma 1975 doğumlu... İngiltere'de Suriye asıllı Fawaz ve Sahar El-Akhras'ın kızları olarak dünyaya geldi. King's College'da okudu. Üniversiteden sonra, Avrupa ve Doğu Asya müşterileri ile hedge fon yönetimi bölümü Deutsche BankGrubu'nda işe başladı. 1998 yılında birleşme ve satın almalar konusunda uzmanlaşmış olan JP Morgan'da yatırım bankacılığı bölümünde çalışmaya başladı. Daha önce yatırım bankacılığı alanında kariyer yapmış, Hafız Esed'in ölümünden sonra, Aralık 2000'de Devlet Başkanı Beşar Esed ile evlenerek ve Suriye'ye taşınarak bankacılık kariyerini bıraktı. 3 çocuğu var. Kadın hakları ve eğitimi konusunda ilerici pozisyonlar alarak halk tarafından sevildi. Giydiği şık tasarımlı kıyafetler de medyanın ilgisini topladı. Sonra.. Sonrası malum... O çok şık giyimli, yüzünde kocaman gülümsemesi ve modern duruşuyla anne Esma bir gün maskesini düşürdü. altından çıkan acımasız ve bir o kadar da korkak yüzü herkes gördü. Bir zamanlar etrafa gülücük saçarken kendi halkının karşısına çıkamaz hale geldi.

Anne Esma sustu, çocuklar öldü birer birer. Anneler, babalar, kardeşler can verdi, yüzer, biner... Anne Esma yüzünü çevirdi, çünkü artık maskesi yoktu. Anne Esma sustu, yüzlerce anne ağladı...

Genç Esma ise 17 yaşında bir şehit...

"Daha 17!"

Muhammed Biltaci'nin kızı...

Adeviyye Meydan'ında dimdik dururken ayakta, kendisi gibi Müslüman (ne acı ki Müslüman!) olan bir keskin nişancının hain hedefine saplandı...

Esma'nın kuş kadar narin kalbi son kez attı...

Babasının sözleriyle: "Zalimlere karşı başın dik (göğsünü gere gere) direnirken gaddar kurşunlar göğsüne saplandı ve ruhun yüceldi."

Esma artık Mısır direnişinin hafızalardan silinmeyecek silinmeyecek sembolü...

Esma direnişin sembolü...

Esma tüm dünyada zalimlerin kurşunlarına karşı dimdik ayakta duran Müslümanların sembolü...

Tüm dünyanın suskunluğuna karşı zarif bir haykırış Esma...

Evlat Esma, asla gelin olamayacak, anne olamayacak belki ama zafer günü geldiğinde o ve onun gibi yüzlerce şehit vesilesiyle kendi halkının çocuklarını güldürecek... Esma üstünde maske olmayan güzel gözleriyle her daim Adeviyye Meydanı'nda bekliyor olacak.

Anne Esma, ölürken ülkesinde kuş misali o güzelim çocuklar, kendi çocuklarının gözlerine içi sızlamadan bakabilen bir anne... Belki yeni Esed'ler yetiştiren bir anne... Kendi çocuklarına kimi örnek almalarını söyleyecek büyüdüklerinde? Babalarını mı, dedelerini mi? Yoksa onlar gibi olmayın siz mi diyecek? Eğer onlar gibi olurlarsa (Allah fırsat vermesin) yine bugün olduğu gibi sessiz mi kalacak? Ebu Leheb'in elleri kurudu, karısının da... Sadece zalimler değil onların yanında yer alanlar da Allah'ın gazabından payını alacak.

İki Esma var...

Biri Suriye'deki Firavun'un, diğeri Mısır'daki Musa'nın sembolü...

İki Esma da susuyor...

Kolay olan susan Esma olmak, kurşunlara göğüs geren Esma olmak yürek ister.

Zeynep ZELAN 
 

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !