TEVHİD’İ ANLAMAK La ilahe illallah… Üç kelimeden oluşan bir hayat nizamı. La ile başlayıp Allah’tan gayrısına başkaldırtan, O’ndan alınmamış her bir düşünce biçimine, yaşayış tarzına, kanunlara, nizama, batıl olan herşeye resti çeken bir kavramdır tevhid. Tevhid; Adem(a.s)’den Hz.Muhammed(s.a.s)’e kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin ortak çağrısıdır nesillere ve çağlara… Tevhid; ömür denen bu yolda bizi dipdiri tutacak olan hayat suyumuzdur. Tevhid, inanan ile inanmayanı; altını, gümüşü ve bakırı ayıran bir iman eleğidir. Tevhid; uğruna başların feda edildiği bir davadır. Tevhid; bu yola baş koyanların hiç bitmeyecek olan yangınıdır. Öyle bir yangın ki, zalimlerin zulmünü gül bahçesi gibi gösteren… Tevhid; inandım/teslim oldum diyenlerin şiarıdır. Tevhid; İslam'ın eti-tırnağı, her daim ayakta tutulması gereken direğidir. Tevhid; hayatın her anında yalnızca Allah’ı birlemektir. Tevhid; geçmişten günümüze tüm Firavunlara, Karunlara, Ebu Cehillere başkaldırıdır. Onların sistemini yıkıp yerine İslam’ı koymaktır. Tevhid öyle bir davadır ki: Muhacir ile Ensar’ı; Kürt ile Türk’ü; Arap ile Acem’i birbirine kardeş kılar. Ve yine öyle bir davadır ki Tevhid: Adem (a.s) ile İblis’in; Habil ile Kabil’in arasını net bir çizgi ile ayırır. Tevhid; kadın erkek ayrımı yapmaksızın herkesin sırtlaması gereken Rabbani bir davadır. Tevhid; Hak ile Batıl’ı ayıran ince bir çizgidir. Tevhid; kafirlerin yüreklerine korku salan bir devrimdir. Tevhid; kendisini şiar edineni cennete ulaştıran bir anahtardır. Karanlıklardan nura çıkaran, Cahiliyye’yi Asr-ı Saadet’e çeviren bir inkılab-ı kebirdir Tevhid… Tevhid; şirke, zulümata, fıska ve fücura bulaşmadan yürüyebilmek için daima elde tutulması gereken pusuladır. Tevhid; cahiliyye hastalıklarına karşı panzehirdir. Tevhid; kulluk ipini bir olan Allah’a teslim etmektir. Tevhid; Allah için ölüme susamaktır. Tevhid; insanı esfeli safilin'den ahseni takvim'e çıkaran bir merdivendir. Tevhid; modernizme, kapitalizme, sosyalizme kısacası bütün “izm”lere vurulan bir baltadır. Tevhid; insanı esaretten, korkaklıktan, tutsaklıktan kurtarıp özgürlüğe kavuşturan bir kapıdır. Tevhid; umutsuz yüreklere umut ışığıdır. Tevhid; herkesin tutması ve tutunması gereken bir saftır. Tevhid; kendini bilip Rabb'i tanımaktır. Tevhid; anlaşılıp yaşanılması gereken bir kavramdır. Tevhid; kâinatın her bir cisminde nakış nakış işlenmiş bir sistemdir. Tevhid; Rasul’ün “Şahit ol Ya Rab, şahit ol Ya Rab, şahit ol Ya Rab!” diye nida ederek bizlere bıraktığı kutsal bir emanettir. Peki ya şimdi Ey kardeşim! Sen bu emanete sahip çıkabiliyor musun? Yeter ki davam hüküm sürsün, feda olsun ona bu başım diyebiliyor musun? Ruhundaki, çevrendeki ve yaşantındaki karanlıklara tutuyor musun bu Tevhid fenerini? Sen de yaşantınla, Rasul gibi diyebilecek misin ki “Şahit ol Ya Rab!”? Peki ya uğruna baş verilen bu davaya, başını olmasa bile bir taşını koyabildin mi? Sence anlayabildin mi bu davayı ve gerektirdiklerini? Yapışabildin mi bu ipe sımsıkı hiç kimsenin, hiçbir şeyin seni koparmasına izin vermeden? Omuzlayabildin mi bu davayı kadınım/yaşlıyım/gencim/hastayım demeden? Kâinatın her bir taşına işlenmiş bu sistemi, kalbine kazıdın mı? Rabbin sana bu dava gereği teslim ol dedi; sen de Atan İbrahim(a.s) gibi diyebildin mi “Âlemlerin Rabbine teslim oldum.” diye? Son olarak Ey kardeşim! On beş harf, üç kelimeden oluşan; fakat binlerce mana taşıyan bu kavramdan ne kadar nasibini alabildin? Ey Rabbimiz! Hayatın manasını yüklediğin bu davadan hakkıyla nasiplenenlerden olmamızı biz aciz kullarına nasip eyle… Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu…

Yorum Yap

  • Henüz Yorum Yok !