Zeynepder çocuk kulübü  basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması genç kardeşimiz Muhammed Kaya tarafından okundu. Basın açıklamasında, yapılan soykırımlara dikkat çekmek için temsili kefenli çocuk maketleri yapıldı ve Sabri Yalım parkına bırakıldı.  Çocuklar,  Filistin'de oyuncak oynayamayan kardeşlerine dikkat etmek için oyuncakları ile katılım yaptılar. Şiir ve ezgiler söyleyen çocuk kulübü bu zulmün bitmesi duası ile dağıldı. 

 

Basın açıklaması metni;

Bismillahirrahmanirrahim

Hamd alemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahim olan Allah’a aittir. Salat ve selam Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e, O’nun ailesinin ve ashabının üzerine, kıyamete kadar onun çizdiği çizgide yürüyenlere, Gazze’nin cesur ve muttaki yiğitlerinin, erkeklerinin, kadınlarının ve çocuklarının üzerine olsun.

 

Değerli ablalarım, abilerim, kardeşlerim ve basın mensupları!

 

Sizin de bildiğiniz gibi Gazze’de tam 106 gündür savaş değil; soykırım var. Evet, insanın en doğal hakkı olan vatanındaki işgalcileri kovmak ve özgürce kendi vatanında yaşamak isteyen ve bunun için de bir mücadele başlatan Gazze’nin yiğit kahramanları ve halkına karşı başlatılan bir soykırım. Bazıları bu durumu savaş diye adlandırıyor ancak savaşta karşı karşıya mertçe mücadele eden insanlar olur. Biz Gazze’de böyle bir şey görmüyoruz. Ellerinde silahları olmayan erkekler, kadınlar ve çocuklar bazen uykuda, bazen elinde beyaz bayrağını sallarken, bazen de “güvenli bölge” olarak gösterilen yerlere doğru giderlerken namertçe bombalanıyor ve keskin nişancılar tarafından vuruluyor. Sizce bunun adı savaş mı? Yoksa bir milletin  soyunu kırıma uğratıp neslini ortadan kaldırmaya çalışmak mı?

 

Benim Peygamberim savaşa gönderdiği komutanına; kadınlara, çocuklara, yaşlılara, evlerinde oturanlara, ibadethanelere ve ibadethanelerine çekilmiş olanlara sakın bir şey yapmayın diye emir verirdi. Ancak bu caniler hiçbir sınır ve kutsal tanımadan yakıp yok ediyorlar.

 

Hiç şüphesiz bu durumdan en çok etkilenenler çocuklardır. Annesiz, babasız, kardeşsiz, evsiz, yersiz, yurtsuz, kolsuz ve bacaksız bırakılmış çocuklar. Yiyecek, içecek ve ilaçtan mahrum bırakılmış çocuklar! Tüm bunları sizlerle beraber bizler de izliyoruz ve bu durum biz çocukları üzüyor ve kaygılandırıyor. Bugün elde etmek istediği topraklar için acımasızca katliam yapan İsrail ve destekçileri, yarın “vaat edilmiş topraklar” adı altında benzerlerini bu topraklardaki insanlara ve biz çocuklara yapmaz mı? Dili, rengi, ırkı farklı olduğu için bu soykırımı görmezden gelip umursamayanlar, en azından kendilerini ve gelecek nesilleri bu vahşilerden korumak adına ayağa kalkmalı ve bir şeyler yapmalı değil mi?

 

Biz çocuklar olarak oradaki kardeşlerimiz için dert çekiyoruz ve elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bugün buraya oyuncaklarımızla geldik. Çünkü Gazze’de oyuncaklarıyla oynuyor olması gereken kardeşlerimiz, ya aramızdan tamamen ayrılmış ya da çok zor durumlarda yaşayabilmenin mücadelesini veriyor. Biz çocuklar olarak bu büyük zulmü durdurmak için çok sevdiğimiz çikolatalardan, hamburgerlerden, marka kıyafetlerden ve ayakkabılardan seve seve vazgeçtik. Siz de büyükler olarak lütfen üzerinize düşeni yapın İsrail’i ve destekçilerini boykot edin. Bir tek benden ne olur demeyin!  Hiçbir şey için değilse de hala insan olduğunuzu ve vicdanınızın ölmediğini göstermek için yapın! Gelecek nesiller için yapın! Çocuklarınız ve torunlarınız için yapın!

 

Buradan yöneticilere de seslenmek istiyorum. Bizler çocuklarız ve yapabileceklerimiz sınırlı. Ancak sizin imkanlarınız daha geniş, yapabilecekleriniz daha çok ve sözleriniz daha etkili. Bu sebeple lütfen siz de çocukların dünyası kararmasın diye, dünya ve ahirette bunca vebal ve sorumluluğun altında kalmamak için ve elinizden geleni yapmış olmanın huzurunu yaşayabilmek adına, elinizden geleni yapın.

 

Bu konuşma Gazze’nin yiğit, vakur ve asil çocuklarının sesine ses vermek için yapılmıştır